Çene estetiğin hastanın ne istediğinin çok iyi belirlenmesi ve aynı zamanda çene hattının da çok iyi tanınması lazım. Bu sayede yüz güldüren bir netice elde edilmesi de mümkün hale geliyor. Bu operasyonun özellikle alt çenenin çok büyük olması ya da aşırı derecede zayıf olması durumunda devreye girdiğini söyleyebiliriz. Hastalar çene hattında kusursuz bir orantı istediklerinde rahatlıkla rotasını çene estetiğine çevirebilir.
Öncelikle rotanızı çene estetik ameliyatlarına çevirmek için en az 20 yaşına gelmeyi beklemeniz gerekiyor. 20 yaşından önce bu operasyonun gerçekleştirilmesi önerilmez. Bununla birlikte çene ucu estetiği operasyonu için kişinin ameliyata engel bir sağlık sorununun olmaması da gerekiyor.
Hamilelik ve emzirme dönemlerinde de bu ameliyat yapılamıyor. Son olarak kanın pıhtılaşması ile ilgili sağlık problemi yaşayanlar için de bu ameliyatın uygun olmadığını belirtmemiz gerekir.
Yukarıdaki kriterlere uygun olmak kaydıyla dileyen herkes çene kemiğine yapılan cerrahi işlemlerden faydalanabilir ve yüzü ile daha uyumlu bir çene görünümüne kavuşabilir. Çok küçük bir çene yapısına sahip olanlar ya da boyunla bitişik gibi görünen bir çene yapısına sahip olanlar için en ideal estetik girişim olduğunu belirtebiliriz.
Elbette aynı şekilde çene ucundaki küçük sivriliklerin ya da şekil bozukluklarının giderilmesini isteyenler de rahatlıkla çene estetiği olabilir. Zira doktorunuz ile görüşebilir ve şikayetlerinizi dile getirebilirsiniz. Bu sayede çene estetiği için uygun bir aday olup olmadığınız hakkında doktorunuzdan daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Bu sorunun yanıtı çene estetiğinde kesinin nereye uygulandığına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Çoğu zaman ağız içerisine uygulanan kesi, tek başına yeterli olabiliyor.
Bu durumda yüzün ya da boynun herhangi bir yerinde iz kalmıyor. Ancak bazı operasyonlarda kesinin zorunlu olarak boyun bölgesine uygulanması gerekebilir. Bu durumda hafif de olsa bir iz kalması mümkündür.
Kesi izinin olabildiğince görünürlüğü düşük bir bölgede olacağını belirtelim. Bu iz zaman içerisinde ten rengini almaya başlar. Bu sayede görünürlüğü de çok daha az olacaktır.
Hastalar yüz bölgesinde morluk oluşması konusunda da bilgi sahibi olmak isteyebiliyor. Elbette cerrahi müdahalelerin büyük bölümü hafif morarmayı da beraberinde getirir. Dolayısıyla çene estetiği sonrasında da hastanın yüz bölgesinde morarma olacaktır.
Yapılan müdahaleye bağlı olarak morluk alt çene kısmında da yoğunlaşabilir. Bu morarma etkisine ödem de eşlik edebilir ve çene bölgesinde hafif bir şişlik hissedilebilir.
Öncelikle tüm bunların son derece normal olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Ayrıca tamamı geçici şikayetler olduğundan herhangi bir müdahale yapılmasına ihtiyaç duyulmaz. Elbette morluk, şişme ya da hafif kızarıklık gibi şikayetlerin ne kadar süre kalıcı olduğu kişinin cilt dokusuyla yakından ilgilidir.
Bazı hastalarda bu sorun birkaç güne kadar ortadan kalkar. Ancak bazı hastalarda bir haftaya kadar uzayabilen bir süre boyunca devam edebilir. Bu durum tıbben de beklenen bir durum olduğundan hastaların endişe etmesine gerek olmaz.
Çene bölgesinin çok küçük olmasından şikayet eden bazı kişiler ameliyat olmaya da sıcak bakmıyor. Kimi zaman da sağlık sorunları nedeniyle cerrahi müdahale çeşitli sakıncalar doğurabiliyor. Bu gibi durumlarda ise devreye ameliyatsız yöntemler giriyor.
Dolgu ile çene büyütme estetiği de bu yöntemlerden biridir. Bu estetik girişimde uzun zamandır kullanılan dolgu materyalleri devreye giriyor. Çene bölgesine enjeksiyon yöntemi ile uygulanan dolgu materyalleri daha büyük bir çene görünümü isteyenlerin adeta imdadına yetişiyor.
Ancak bu işlemde dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var. O da çene dolgusunun kalıcı olmamasıdır. Ameliyat ile elde edilen görünüm kalıcıdır ve hastanın şikayeti olmadıkça cerrahi müdahalenin tekrarlanması gerekmez.
Ancak dolgu materyali kullanılarak gerçekleştirilen işlem sonucu bir süre sonrasında ortadan kalkar. Dolgu materyali kendiliğinden vücut tarafından eritilir ve çene bölgesi de işlem öncesi görünümü yeniden kazanır.
İşlemin yaklaşık 15 dakika kadar sürdüğünü söyleyebiliriz. Bu dolguların kalıcılık süresi ise kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Genellikle 12 ila 18 ay arasında bir kalıcılık süresi sunduğunu belirtebiliriz. Ancak bu sürenin sonunda beklemeye gerek olmaz.
Dolgu işlemi yeniden yapılabilir ve dolayısıyla çene bölgesinin yeniden daha geniş ya da daha büyük bir görünüm kazanması sağlanabilir. Hem kadınlar hem de erkekler çene dolgusu işleminden faydalanabiliyor.
WHATSAPP HATTI
Bu sayfadaki bilgiler kişiseden kişiye farklılık göstermektedir.
Kenan Selçuk TUNCAY
Kulak Burun Boğaz Uzmanı